Share

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DIŞ CEPHE KAPLAMALARININ GELİŞİMİ

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DIŞ CEPHE KAPLAMALARININ GELİŞİMİ

Yapı kabuğu; yapının mimari biçiminin yanı sıra dış çevre koşulları ve işlevine bağlı olarak bina içinde uygun ortamın oluşturulmasında da önemli rol oynuyor. Mimarlık, insanlık tarihi boyunca içinde bulunduğu coğrafyadan, iklimden sosyal şartlardan etkilenmiştir. Her dönem kendi içinde yeni uygulama teknikleri, yeni malzemeler ve sistem arayışları içinde olmuştur. İnsanlığın tarihsel gelişimine eş zamanlı olarak evrilmiş, teknolojik getirileri kullanarak gelişmiştir. Günümüze gelene kadar olan bu gelişmenin yapıların görünen yüzü cepheler de, en çok etkilenen mimari ögeler olmuştur.

Cam, ilk olarak 4000 yıl önce Doğu Akdeniz’de keşfedilmiştir. M.Ö. 1500 yılında Mısır’da daha sonra Venedik ve Avusturya’da yapılarda kullanılan cam, sonrasında hızla dünyaya yayılmıştır. Endüstri Devrimi sonrası 1851 yılında Londra’da inşa edilen Crystal Palace sergi merkezi, dökme demirlerden oluşan konstrüksiyon içine 300.000 parça camın yerleştirilmesiyle tamamı şeffaf kabuğu ile yeni bir kavram oluşturmuştur. İlk asma giydirme cephe, 1820 yılında Philadelphia’da iki katlı bir banka cephesinde uygulanmıştır. İlk çelik konstrüksiyonlu giydirme cepheli gökdelen 1883 yılında Chicago’da Home Insurance binasında kullanılmıştır.

1928 yılında Fransa’da camın taşıyıcı özelliğinin geliştirilmesi, yani temperlemenin keşfiyle, tamamen şeffaf yapılar tasarlayabilme fikri gündeme gelmiştir. Bundan sonra herhangi bir çerçeve kullanmadan cam plakalar bir araya getirilerek tasarım alternatifleri oluşturulabilmiştir.

II.Dünya Savaşı sırasında üretim kapasitesi artan alüminyumun, savaş sonrası piyasaya ucuzlayarak girmesiyle, 1950’li yıllarda giydirme cephe sistemleri patlama yaparak yayılmıştır. Cam ve alüminyumun cephelerde birlikte kullanılması, gelişen teknolojik imkânlarla mümkün olmuş ve hafifleyen bina ağırlığı, daha yüksek yapılar yapmaya olanak vermiştir.

Bu gelişmeler, camı sadece pencere olması dışında daha farklı konuma oturtmuştur. Günümüzde doğal taş, yapay taş, kompozit ve metal levhalarla birlikte kullanılan cam, bannak olmasının yanında iletişim biçimi ve simge olduğunu da ortaya koyarak, prestij yapıların vazgeçilmez malzemesi haline gelmiştir.

Dış kaplamalar, dış duvarın dış yüzünde bulunan ve yapının dış atmosferle doğrudan temas eden yüzeylerini oluşturur. Doğrudan yapı dışından, yani atmosferden gelen zararlı etkilerden duvar çekirdeğini koruma görevi bu kaplama malzemesi tarafından karşılanmaktadır. Bu amaçla kullanılacak kaplama malzemelerinde bulunması gereken pek çok özellik vardır. Dış cephe kaplamalarının, atmosferin kimyasal etkilerine dayanıklı olması, güneş ışınlarının zararlı etkilerinden bozulmaması, sıcaklık farkları dolayısıyla oluşacak genleşme ve daralmalardan zarar görmemesi, yağış sularından bozulmaması ve suyu içine almaması, don etkisiyle bozulmaması, içten gelen ve iç yüzeyde oluşan buharın dışarıya çıkmasına engel olmaması gibi özelliklere sahip malzemeler olması gerekir.

Yapı fiziğiyle doğrudan ilgili bu gibi özellikler dışında, dış kaplamaların, binanın görünen yüzünü oluşturduğu için; renk, doku özellikleriyle birlikte estetik yönden de binayı takdim edici nitelikleri bünyesinde toplaması gerekir.

Dış cephe giydirmeleri, bina cephesine uygulanabilme yönünden; sıvalar, yapıştırıcıyla tespit edilen plaka halindeki rijit kaplamalar, prefabrike duvar kaplama ve panelleri, konstrüksiyon sistemiyle tespit edilen plaka halindeki rijit kaplamalar ve giydirme cepheler olmak üzere temelde beş ayrı grupta ele alınır. Dış kaplama çeşitlerinde ise çok sayıda alternatif bulunur. Bunlar; boyalar, cam mozaikler, opak cam kaplamalar, seramik kaplamalar, prese tuğla kaplamalar, doğal/yapay taş plakalar, çimento levhalar(fibercement), bakır, kurşun gibi metal kaplamalar, polimer kaplamalar(siding), ahşap kaplamalar, sandviç paneller, yapay çim kaplamalar(grassiding), kompozit levhalar, dikey bahçeler, plastik şişme cepheler, kompakt laminat levhalar, metal meshler (paslanmaz çelik, alüminyum, bakır, galvaniz), polikarbonat panellerdir.

Boya
Ekonomik oluşuyla tercih edilen boyalar, sayıları artan kaplama malzemesi çeşitliliğine karşı, alternatiflerle tüketicinin karşısına çıkıyor. Özellikle suyu itme özelliği olan silikonlu boyalar, çatlamaya karşı binayı koruyan esnek boyalar ve en önemlisi kendini temizleyen ve mikroplar’ yok etme özelliğine sahip nano teknolojik boyalar tercih sebebi oluyor. Zengin renk seçenekleri ve tekstürleriyle her tür yapıda kullanılabiliyor.

American Siding

Uzun ömürlü, bakım ve boya gerektirmez. Tümüyle ısınma, soğutma, rutubet ve temizlik gideri gibi sorunların önüne geçerek ayrıca enerji tasarrufu da sağlar. Vinil, ahşap, fiber, kompozit, alüminyum, xps gibi çeşitleri vardır. Daha çok konutlarda tercih edilir.

Kompozit

İki alüminyum arasında polietilen tabakadan oluşan kompozit paneller, bombaya, kurşuna, yangına, sese, hırsıza, olumsuz hava koşullarına karşı etkilidir. Uzun ömürlü, çok çeşitli renk ve doku seçeneklerine sahip, kullanımı kolaydır. Daha çok iş merkezleri ve ticari yapılarda tercih edilir.

Sandwich Paneller

Yalıtımlı paneller formlandırılmış iki metal yüzey arasında yalıtım çekirdeği bulunan malzemelerdir. Isı, ses ve yangın yalıtımı ihtiyacı bulunan çatı ve cephelerde yaygın olarak kullanırlar. Özellikle hızlı montaj ihtiyacı bulunan ve geniş açıklıkların örtülmesi gereken tüm yapılarda kullanılırlar. Yalıtımlı panellerde, taş yünü, camyünü, poliüretan gibi değişik tipte yalıtım malzemeleri kullanılır.

Polikarbonat Paneller:

Polikarbonat panellerin erkek – dişi formu sayesinde birbirine geçmesiyle, ara bağlantı elamanına ihtiyaç duyulmadığından, sistem kurmak alüminyum profil serisi ile hızlı, kolay ve ucuzdur. Görünür bağlantı elemanı olmaması pürüzsüz ve kesintisiz saydamlık sağlar. Özel olarak geliştirilen alüminyum profiller ve aksesuarlar ile birlikte kullanılır. Geniş ışık alanları bu sistem sayesinde, ısı, rüzgar ve su gibi negatif etmenlere karşı güvenle ve kesintisiz saydamlıkla yapılandırılır. Şeffaf, opak renkli ve reflekte olabilen panellerin bazı çeşitleri cama göre iki kat daha yüksek yalıtım değerine sahip olabiliyor.

Panelin taşıyıcılığını sağlayan kaplamalar, galvaniz sac, alüminyum ve PVC gibi değişik malzemelerden üretilebilir. Genellikle büyük açıklıklar geçilen yüksek sanayi yapılarında kullanırlar.

Düşey Bahçeler

Son 10 yılın popüler konusu; düşey bahçedir. Tıpkı yeşil terasların, çevresel ısının azaltılmasında yarattığı olumlu etkide olduğu gibi bina duvarlarının yeşillendirilmesi olanağım sunar. Bugün düşey bahçeler, giderek sanatsal bir boyut kazanıyor ve şehirdeki yeşil miktarının artmasında bir fırsat olarak değerlendirilir.

Düşey bahçelerde bitki yetiştirmek için hidroponik yöntem uygulanır. Bu yöntem, bitkileri, çözünmüş besinler içeren suda yetiştirme tekniğidir. Bu teknik, özel tasarlanmış kafesleme sistemiyle birlikte kullanılarak binanın dış cephelerinde sınırsız doku, renk, koku çeşitliliği ile verimli bitkisel yaşam alanları oluşturur.

Kendini Temizleyen Cepheler

Nano teknolojiden yararlanarak her türlü tekstil ürünü, cam, plastik, ahşap, çelik, beton vb. malzemelerle kaplanarak korunması yapılır. Kullanılan ürünler gözle görünmez, insana ve kullanıldığı yüzeye zararı olmadığı gibi anti bakteriyel özelliktedir. Kaplandığı yüzeyde kiri, yağı ve suyu itme özelliğine sahiptir. Binaların temizliğinin zor olduğu bölgelerde ve cam cephelerde, kolaylık sağlar. Bu kaplamaların içeriğinde, elmas, gümüş, cam ve seramik bulunur. Püskürtme yöntemiyle uygulanan bu malzemelerin, ömrü yaklaşık 15 yıldır.

Share post: